28 Şubat 2004

askerlik anıları 7

7-28/02/2004 saat: 11:10
Şansıma Şubat 29 çekiyor. Askerlik bir gün uzadı. Bizim kısımda pasaklı bir herif vardı. Bir gün buna bir komutan çarpacak diyorduk. En sonunda kurmay başkan görmüş. Bu adamı elbiseleriyle beraber yıkayın sonra asın demiş. Geçtiğimiz hafta yetmiş yılın en büyük soğuğunu yaşadık. Kar fırtınası geldi. Nöbetler iptal oldu bir günlüğüne. Harbiden nöbetsiz hayat güzelmiş. Bizim eğitim odası sıktı artık. Odadan istifa isteğimi ilettim. Sınıf öğretmenliği önerdiler. İnşallah bu görev diğerini aratmaz. Komutan beni fotokopiye gönderdi. Valla şapkayı unutmuşum. Üşendim geri gitmeğe. Herkese görünmeden gitmeği başardım. Üsteğmenimiz gördü. Lafı değiştirmek için fotokopileri çektiğimi söyledim. O'da tam 15 adım attı sonra dönüp şapkan nerede Ömer dedi. Cem Yılmaz metodu da tutmadı:) Az daha eğitim odasında makine (cep tel.) ile yakalanıyordum. Elimde kaldı valla. Geçen hafta nöbetimde astsubay geldi. Eğitim odası anahtarını istedi. Bizim Ali göndermiş. Bende yoktu. Meğer o herif vermemek için anahtarı numara yapmış. Sonra yine Ali’nin nöbet yerine gitmiş. Sonra tekrar öfkeli bir şekilde geldi. O sırada çekirdek çitliyorduk. Astsubay bağırmaya başladı nerde lan anahtar siz ne yapmağa çalışıyorsunuz dedi. Ben de çekirdek ikram ettim. Bu sefer yumuşadı. Ya bu Ali ne yapmaya çalışıyor Ömer dedi:) ama olan olmuş herif kirli çamaşırlara kadar tüm dolabımı aramış.
Bizim kısım komutanı çok şeker adam. Her gün muhabbet ediyoruz. Yine muhabbet esnasında garajdayken üsteğmen gidin araçların üstündeki karları temizleyin dedi. Bizim kısım komutanı da gidin muhabbete araç arkasında devam edin dedi:) adama elimi göğsüme koyup selam veriyorum kıl oluyor ama artık iş işten geçti:) Bu gün Cumartesi 01:00 ile 03:00 arası nöbet kitlediler. Gitmeden önce karalıyorum bu sayfaları. Birazda mektup yazacağım. Dur bakim şafak 77 oldu, silahlık yerim 77, doğum tarihim 77.. Sonra görüşürüz günlük..

21 Şubat 2004

askerlik anıları 6

6-21/02/2004
Bugün hazır kıtanın 4. günü. Ulem bir uyuyamadık gitti.. On ikiye kadar dikil, sonra gece 1,2,3,4 nöbetlerine git. Bu arada hafta sonu yandı gitti. Olsun be şafak 84 değil mi? Şehirlere az kaldı. Burada bir laf var. Üst tertiplerden biri, bir şeye kızdığı zaman –Zoruna mı gitti? Torun- , -Şafağın çok yap kardeşim- gibi laflar kullanıyormuş. Geçen hafta motorumu bozdum. Bu yemeklerden şüpheleniyorum ama neyse..

13 Şubat 2004

askerlik anıları 5

5-13/02/2004
Dün nöbete gider kene (saat beş ile altı arası) ulem giderken merdivenden kaydım düştüm. Gelirken de burada kaydım düştüm. Gün harika başladı:) eğitim yaparken de komutan şınav vaziyeti al dedi. Ben de secdeye gider gibi ilk önce dizlerimi koydum sonra ellerimi. Bizim komutanlar oğlum namaza mı gidiyorsun len dedi. Gün sonunda da arama yapıldı. A’dan Z’ye mektuplara bile bakıldı. Nevaleyi arkadaşa verdim sağ olsun tecrübeliler. Burada insanlar garip. Bir gün şen şakrak bir gün de bunalım takılıyorlar. Hiç çekilmiyor nazları. Aman bana ne ya. Şurada kaldı 92 gün. Of ulem of. Hay bu bayrağı buraya dikenin:) Askerlik kısalacak diyorlar. Bomba patlatan patlatana.. Göreceğiz ne kadar doğruymuş! Erzurum, Trabzon gibi şehirlerde otantik yemek yeme yeri açmak istiyorum. İsmi şimdi aklıma geldi. İstanbul Kümbet Evler. Dekor deposu bulunacak ve dekorlar aylık değişimli olarak kullanılacak.
Aklıma bir arkadaşım geldi (Murat İ.). Bu adamla ilk günlerde muhabbet ediyorduk senli benli fakat isimleri sıklıkla unutuyorduk. Yine senli benli konuşurken bir ara ismimi unuttu. Bir anda samimiyet, resmi havaya girdi. Pardon sizin adınız Mustafa mıydı dedi! Gülme krizine girdik..

8 Şubat 2004

askerlik anıları 4

4-08/02/2004
100’ün altına indik 97 gün kaldı. Arkadaşlar ıslatalım dediler. Meğer bu ıslatma başından aşağı su dökmekmiş. Bende sevindim abur cubur yeriz diye.. Allah’tan ıslatmak konusundan ısrar etmedim:) Askerde birçok terminoloji öğrendim. Şafak sıkıştırma, şafak tepmesi, 100’de ıslatma, nöbet kitleme, dalak sarkıtma, mehtap vs. Acaba bunun üzerine yeni tez mi yazsam? Bugün arkadaşım Antalya’daki arazilerin kıymetlendiğini söyledi. Eniştesi müteahhitmiş. Bakalım belki işi bağlayabilirim. Şimdi bu konuda eve telefon edeceğim..

7 Şubat 2004

askerlik anıları 3

3-07/02/2004
Bugün araç komutanlık kartı verdiler. Araziye uymak için avantaj olur umarım. Dün arkadaşımız yangın tüpünü kaldırırken emniyet pimini açmış şapkası uçtu bir anda:) Komutan korkudan yere kapaklandı. Duydum ki bir arkadaşımız gazinoya geçmeğe çalışırken astsubayın altındaki sandalyeyi çekmiş. Farkına varmadan astsubay paldır küldür elindeki silah ve el bombalarıyla yere düşmüş. Bu kahraman kısa dönem şabanlarımız (Okran B. Ve Murat. İ.) görevlerini en iyi şekilde yapıyorlar. Dünya küçük derler ya!.. İşte ağabeyimin hocasının oğlu M. Murat A. Asker arkadaşım. Gene akrabam Mansur’un iş arkadaşı da burada asker. Ha unutmadan bizim Okran içtimada dikkat çekilince sanki paşaymış gibi selam verdi. Sayesinde sağa sola dönmeyi yeniden keşfettik. Bayramda Erzurum evlerine gittik. Gerçekten çok otantik yer. Hatta ben de düşündüm böyle bir yer açmayı ama yeterli para bulunur mu? Bilinmez.. Hemşin diye bir yer var, orası cafe tarzı, biraz daha ufak yer. Hava savunmadan bir arkadaşım geldi. Acemiliği beraber yapmıştık. Paşalardan albaylık rütbesi sökülmüş bir binbaşı vardı. Adam dayak atma zevkine sahip. 8 saat nöbet tutturuyormuş. Hasta olsan bile fark etmez. Adamlar beş on kilo vermişler uykusuzluktan. Artık gece nöbetlerinde halüsilasyon görmeye başlamışlar. Bu arkadaşımız mart ayında askerliğin kısalacağını söyledi. Muhtemelen yine halüsilasyon görmüştür:) inşallah kısalır:P ama halimize şükür. Biz gene iyi durumda sayılırız. Yarın çarşıya çıkacağım ama çok para harcıyoruz ne yapacağız bakalım. Bugün şafak 98 inşallah tepmez...

1 Şubat 2004

askerlik anıları 2

2-01/02/2004
Bugün bayram!.. İnsanın en mutlu olması gereken zamanlardan biri ve ben yine buradayım. Evet iyi, tatlı günlerde olmuyor değil!.. Dün bölük komutanı bizleri yani 12 kısa dönem askeri topladı. Ve bizlerin 250 kişilik topçu taburundan tek tek seçildiğimizi söyledi. Bize görev dağılımı yaptı. Enformasyon başkanlığı uhdemize düştü. Şimdilik komutanımla aram iyi!.. İnşallah ileride sorun yaşamam. Bariz hatalar yapmıyor değilim. Üsteğmenimiz hücum yeleğini düzeltmemi söyledi. Ben de tüm bölük önünde silahımı tutmasını söyledim:) Benim bady benden beter! Sabah içtimasında selam verilirken kendini komutan sanıp selam çaktı. Sayesinde ikimiz sağa sola döne, tekrar başladık:)
Bu uzun dönemler harbiden garip yaratıklar. Kazan dairesinde çalışan arkadaşın üzerinde mazot kalıntıları var. Arkadaşı çakmakla bazen onu alevlendiriyor. Arada kıl adamlar olsa dahi insancıl olanlarda ender olarak var. Askerde dayak yok diyen varsa halt etmiş. Yatak (nizami düzeltmeme) yüzünden hepimizi çağırdılar. Bana hafiften dokundu ama uzunlar 2.80 uzadı. Yetmedi astsubay dayağı yediler. Acemilik rahattı ama çok garip zamanlar da oldu. 4 Ocak 2004’de dört saat ayakta kaldık. Yüzbaşı bildiği tüm küfürlerin notlar halinde sunumunu yaptı. Ben bayılmışım ve emir yüzünden kimse kaldırmadı. Benim dışımda beş arkadaş baygınlık geçirdi. Zaman zaman burnumuzdan kan geliyor neden? Çünkü direkler (burun direkleri) alabora olduğu için:) Duydum ki yüzbaşıyı mahkemeye veren çavuş terhis olmuş. Yüzbaşı da kıçına tekme atarak küfür ederek yollamış onu.