4 Eylül 2005

evvel nihayet

evvel nihayet (04/09/2006)
başlamadan daha rahat,
sağı solu unutur.
kolunda kapalı kutular,
açılmayı bekler kuytularda..
aslı astarı olmayan saplantılar,
kan ter döktürür tenine..
basamaklardan tırmandıkça sancır.
bedeninden kancalar takılır ruhuna!
süruruyla onca anı unutur.
yürek halatları zorlanır.
sütre gerisinden sadrını tırmalar,
kalp mabedine yabancı kalır,
korkuyla atar adımları..
hamasi bir huyla hor görür bedenini,
ölüm şayiaları çınlar kulaklarında.
felek çanları dillenerek çağırır faniyi,
aniden elleri titrer feryatla bağırır.
rivayetler hakikatla vuslata erer..
sabilikten faniliğe sızan yoldur bu
ezelden öldür der kader yazımız
ebedde son bulur yaşam hızımız
sabiyken iştiyakla ister muradlar,
faniyken iştahsız bakar suratlar..
ne bir eveldir, ne de bir nihayet!
kabirlerde zevaldir son sanılan hayat..
amellerle dirilir endamı, bedeni,
nizamda verilir eylemlerin bedeli..