28 Temmuz 2010

Kadehimdeki Yakamozlar


Dokunsam tel tel saçlarına,
Sesim titrer, terler tenim,
Sarsılıyor aşkına aç bedenim..

Savrulurken salkım salkım bulutlar,
Sen yine içmelisin aşk badeni!
Benim badem gözlü dilberim..

Sırılsıklam meşk eylerken,
Tamamlıyor içindeki aşk vadeni.
Tam anlamıyla ışıldar zevalden,
Sevdan ruhuma dar ezelden.
Sıralı ölümler dilenir, bilirim,
Gönlüm sana direnir ellerden.
Sallanan kadehler mi, uyutur sancıyı!
Yoksa sensizlik mi büyüttü bu usancı..

Bir hayat soludun, döküldün kabından,
Kalbimdeki aşk kokusuna öykündüm.
Sus ne olur istemem aşk dokulu kadehi!..
Kabus telvesinde donmuş, gam kederi..

Kör geceler fiske vurur,
Devrilir kadehler savrulur.
Kesif bakışlarım çarpar,
Ferman bekler gişelerde.

Umudum hercai! Beni keşfetmeyeceksin,
Zihnimde her daim devleşen sensin..
Ya o yalnızlıkla sevişen yakamozlarım,
Ay’ın güneşe yakamaz dediği,
Yüreği yıkık, yüreği enkaz,
Vadesi tamam olmuş ışıkların.
Kor ateşte dolsa, beni yakamaz..

Aşk sandım omzumdaki yükü,
Bir rüyaymış meğer yakamozların.
Gülün boynu sonbahardan bükük, 
Riyaymış hep severken yakarışların..
Ezbere izbe aşklarla, cilveleştin,
Ecel saati, çizmeyi aştı matemin.

Kadehler dikilsin, semanın fevkine,
Kadim dostlar şevklensin,
Zift gibi telvelerle demlensin,
Cezbelere elveda demidir bu demin!
Yürek kaldırmıyor dar vadeli bedeni..