31 Mart 2004

askerlik anıları 22

22-31/03/2004 Çarşamba
Merhaba! Bugün deprem bölgesine gittim. Araç komutanı oldum ve arabada millete nanik yaptım eğitimden yırtıyorum diye. Meğer millet akşama kadar yatıyormuş. Bende deprem bölgesinde cami için kabloyu yere gömdüm. Metrelerce yeri kazdım. İkinci kademe eğitimi için uğraş vereceğim. Bu şekilde canım çok çıkıyor. İnşallah erken tezkere verirler. Firarinin başında nöbetim var. Adamın adı Battal olduğu için koğuş nöbeti yerine Battal nöbeti diyoruz. Onun için yatmam lazım. İyi geceler cümleten!..

30 Mart 2004

askerlik anıları 21

21-30/03/2004 Salı
Sevgili günlük, depremin dördüncü günü ve sallantılar devam ediyor. Komutanların tavrı değişti ve üzerimize üzerimize geliyorlar. Üsteğmen Çihan ilk defa adam dövdü. Kısa dönem bir avukatı. Astsubaylar can sıkıyorlar. Çadır hayatına alışmaya çalışıyoruz. Yağmurlar başladı. Garaj bölgesinden bir çıkarsalar, rahat edeceğiz de.. Sular kesik. Resmen rezillik çekiyoruz. Umarım öğretmenlik faaliyeti devam eder. Aklıma bir öğrencime sorduğum soru geldi. İsmet İnönü kimdir diye sordum. Adam dünyayı kurtaran adamdır diye cevap verdi:) Telefon sorunu yaşıyoruz. Artık çocuk gibi kaçıyoruz. Taşınacak eşya gelince biri yavaş yavaş kaçıyor ardından diğerleri koşuyor. Kamuflajları beş gündür üzerimizden hiç çıkarmadık. Bu akşam çadır partisi yapacağız. Kandilli’de askeriyenin binaları yıkılmış. Bizim binalara altı ay girme yasağı konulmuş. 3. Ordu komutanı bugün geldi. Hazır kıta tutuyorduk. Bizim Hasan hocaya uzunlardan biri hazır ne var diye sordu. Hasan hocada hazır hıyar var tutar mısın dedi:) neyse sonra görüşürüz günlük.

26 Mart 2004

askerlik anıları 20

20-26/03/2004 saat 16:35 cuma
Sevgili günlük askerlikte ızdırap dolu günler başladı. Dün sabah kalkta 10 dakika olmasına rağmen Cihansuz dayak yedi. Kahvaltıdan sonra içtimada bölük komutanı bahaneden (kasatura meselesi) tüm bölüğe komando dansı yaptırdı. Bazılarını yerlerde süründürdü. Yetmiyormuş gibi gece eğitiminde saatlerce diktiler ve olan oldu. Eğitim dönüşü binaya girdik. Para çekmek için üsteğmenden izin almaya gittim. Kapısında beklerken deprem oldu. Yer yerinden oynadı, sıvalar döküldü, duvarlar yarıldı, camlar kırıldı.. Ben kendimi dışarı atmak için merdivenleri 3’er 5’er indim. Tam o sırada elektrik gitti ve ölüyorum sandım. O gün mutlaka birinin ahı tuttu. Sabaha kadar uyuyamadık. Bölükte kolluk tutan çavuş deprem olunca firar edecek olan varsa nöbetçi subaya adını yazdırsın dedi:) Güler misin ağlar mısın? Bugün de çadır hayatına başladık. Pislik, çamur içindeyiz. Tüm eşyalarımız binada kaldı ve binaya giriş yasaklandı. Sular akmıyor. Tuvalet yok. Of ulem of.. Şafak 49. Erzurum’a geldik deprem direkt Aşkale’yi vurdu. Son 70 yılın en soğuk havası yaşandı, Aşkale’de yangınlar çıktı, aids faciası yaşandı, millet mikrop dolu.. Buraya giriş var umarım sağ salim çıkarız. İnşallah askerlik kısalır yoksa halimiz nicedir. Hoşça kal günlük. Deprem sırasında Ressam Osman abi pencereden atladı, ayağı, çene kemiği ve dişleri kırılmış. Diğer ressam Kaan şoka girdi diyazen verdiler. Aşkale’de 10 kişi ölmüş vs.

25 Mart 2004

askerlik anıları 19

19-25/03/2004 saat 01:15 Perşembe
Sevgili gemlik yada günlük her ne karın ağrısıysan naber! Gece koğuş nöbetinde bir şeyler karalayayım dedim. Bugün matematikte bölme işlemine geçtik ama geçmez olaydık. Miniklerin matematik zekası iflas etti. Beynin sınırlarına ulaştık. Zıt anlamlı kelimelere ayak ile ayakkabı örneği, 3. sınavda hala 1. sınavın cevaplarını yazmakta direnenlerden vazgeçtim. Emeklerim her gün Kıbrıs büyüklüğünde, suya akıp gidiyor. Bugün rütbeliler ile bölüğümüz, maç yaptı. Biz kalan diğer arkadaşlarla alman kalesi oynadık. Kendimi tatil kampında hissettim. Daha sonra bakkaldan biber, domates, beyaz peynir, salam vs. alıp Mehmetçik gazinosunda bir alem yaptık of ulem! Domatesi özlemişim harbiden. Bugün suları da kesmişler ne uyuz bir olay! Eray ameliyatını olmuş yarın gidiyormuş. Zaten bölükte, seçimden sonra gideceğiz muhabbeti dönüyor. Şafak 52 hadi hayırlısı diyelim. Sabahları bizim ressam Osman ağabeyin oraya takılıyorum. Ben de sivil hayatta resim yapma kararı aldım. Bir gün ressamların odasını bastım! Bir de ne göreyim adamlar projektör ile tablonun üzerine resmi düşüp kurşun kalemle altyapısını çiziyorlar sonra üzerine fırça darbeleri vuruyorlar. Sanata gölge düştü:) Ressamlardan Kaan’ın kara kalem portresini yaptım. Osman’ın yorumu; adamın içindeki pezeven..lik olgusunu yüzüne gayet iyi vermişin dedi! Demek ki bende sanatla ilgili bir yetenek gördü:) Bu arada bugünü saymazsak şafak 51’e düşerse 15 falan. Hadin hoppe nöbet bastırıyor ben uyumayacağım ama yazmayacağım da, bye..

22 Mart 2004

askerlik anıları 18

18-22/03/2004 saat 10:04 pazartesi
Bugün yine bomba patladı! Şafak düşecekmiş bunu kurmay yarbay söylemiş. Ve bugün kafama göre kedimi içtimadan düşürttüm. Gideceği yere kadar bu şekilde gideceğim. Öğretmen arkadaşım o kadar kaptırdı ki işine, sigara yerine yanlışlıkla tebeşir içmeğe başladı. Aklıma nöbet dönüşünde silahımı mazgala soktuğum zaman geldi. İstasyonu terk ederken mazgaldaki lastik namlunun ucunda kalmış şarjörümü teslim ederken jeton düşmüştü. Komutan o ne taramalı mı? Dedi. Allah’tan bidonu yerinden sökmemişim. Uzunlardan bir eleman süpangele isteyeceğine sübhaneke var mı? Diyor. Baltazar demiştim daha önce değil mi! Tarih beni haklı çıkardı. Şafak bugünü saymaz isek 54, yarın 53 diyeceğiz. Uykum geldi hoşça kal günlük..

20 Mart 2004

askerlik anıları 17

17-20/03/2004 saat 21:06
Bugün bilmem ama canım çok sıkıldı. Hem koğuş hem de gündüz tam devriyem var. Çarşıya çıktım ama artık çarşılarda sıkmaya başladı. Para çabucak suyunu çekiyor. En az yirmi milyon harcanıyor. Bu koğuş kalk ile ilgili ilginç enstantaneler oluyor. Rivayete göre tugay komutanı araç denetlemesi var herkes erken kalksın demiş. Kurmay albay herkes 5.30 da kalksın demiş, emri alan bölük komutanı herkes 5.00 de kalksın demiş, bölük astsubayı herkes 4.00 de kalksın demiş, bölük astsubay çavuşu herkes 3.00 de kalksın demiş, bölük çavuşu 2.00 de derken koğuş nöbetçisi yatanın ebesini…uleyn demiş. Bizim işler de buna döndü. Herkes bir şey ekliyor işin cılgı çıkıyor. Hoşçakalın.. Ha bir de tertibimin muhabbetinin versiyonu çıktı. İstanbul’dan kalktı tren, Aşkale’de yaptı fren, tertibimin şafağı 19 alkışlamayan……diyorlar. Bu arada yazıya gece 03.50’de  devam ettiğim için şafak 55 ne güzel değil mi! Şimdi bizim arazilerin listesini veriyorum.
Cihansuz K.(cansız kablo) Fotoğrafçı,
Osman C.: Ressam,
Mahir Ç., Okran B., Mustafa H., İsrafil D.: Tiyatrocu,
Mustafa Murat A. ve Hasan Y.: Bilgiişlemci,
Eray D.: İğitim zayiatı,
Murat A. ve İsmail Y.: Yazıcı,
Ben öhü öhü: Öğretmen:)
Hepsi bir arazi türü. Kısa dönemler genelde iyi durumda.

18 Mart 2004

askerlik anıları 16

16-18/03/2004 saat: 23:12
Bugün koğuş nöbeti tutuyorum. Vakit geçsin diye bir şeyler karalıyorum. Bizim Koray astsby.’la yön bulma ekibi bir işi başardı. İşin üçkağıdını yaptık. Ben boş bir yön kağıdı ile bilgileri yazaneden sızdırdım. Böylece doğru bir şablon ortaya çıktı. Gittiğimiz yerlerin yönle alakası yoktu. Koskoca bir alanın tam ortasına denk geliyordu. Komutan burası neresi deyince bende Konya ovası komutanım dedim:) bu nöbetlerin cılgı çıktı artık. Sabitlenmiştim. Şimdi gene dönmeye başladı. Sıkıldım artık. Muhabere bölüğüne girmek dahi istemiyorum. Artık sabahları içtimadan direkt ayrılacağım. İstihkama takılıyorum. En azından aklı başında insanlar. Talebelerim bana komutanım çekiyorlar. Öğretmenlik güzel. Bölükteki karizmamız arttı. Komutanları sallamıyorum. Bu defter okunursa onlar beni öyle sallar ki neyse boşver:) Dün astsby. Tezkere alacak olan Ünal’ın kağıdını imzalarken sandalyenin ayağı kırılmış olduğu gibi yan yatmış ve mühimmat dolabının içerisine kafa girmiş. Kaynakçı Nuri’yi çağırarak bana Nuri’yi getirin oyucam onu çabuk getirin diye feryat koparmış. Uykum çok fazla yazamayacağım artık iyi geceler..

17 Mart 2004

askerlik anıları 15

15-17/03/2004 saat: 23:29
Uyku tutmadı karalayayım dedim. Bugün dershanemizi kurmay başkan bastı 1 saat durdu. Sonra minik öğrencilerimize nasihatlerde bulundu. Öyle ki parkesini filan çıkardı. Başımıza kalacak diye bir an korktuk. Allah’tan telefon geldi ve gitti. Bizden günlük içtima istedi. Yanına gittik ama karşımıza tuğgeneral çıktı. Kurmay başkanını ilk defa dimdik hazır olda gördük. O öyle olurda biz nefes alır mıyız? Tepeden tırnağa bizi süzdü. Başkan bizim öğretmen olduğumuzu söyledi de kurtulduk. Bugün devriyede ikinci günüm. Bölük komutanı kısa dönemlerin sadece iç nöbet tutmalarını ve devriye atmalarını emretmiş. Eğer bir aksilik olmaz ise böyle devam edecekmiş!!! Umarım düşündüğüm gibi olur. Askerlik düşme muhabbetini kestim. Adımız bombacıya çıktı:) Gelen askerlik düştü mü diye bana soruyor. Haberin merkezi sanıyorlar. Valla kısa dönemler burada ikiye doksan beş tertip kurdular tam mafya olduk. Uzunlara ızdırap olma vakti geldi:) şafak 58. hadi günlük hadi bakim naş uykum geldi…

16 Mart 2004

askerlik anıları 14

14-16/03/2004 saat:21:30
Oh bee!.. sonunda devriye atmak bize de nasip oldu. Yalnız devreler arasında soğuk savaş dönemi başladı. Ömer başçavuşa içtimadan çıkarken (nöbete gitmek için) başımla selam verdim. Adam rütbelileri görünce bu adam kısa devre yapıyor demiş. Selamlama biçimim galiba etkiledi adamı:) Dün badim ense tıraşıma taktı. Daha sonra sporda yarış yaptık. Şansa adamın sırtına ben bindim. Adamı uyuz etmek için olm maşallah at gibiydin ensendeki yelelerin yüzüme vuruyordu dedim ve döndüm:) Burada bir kadın üsteğmen var. Astg. Anlatıyor: erlerin başında iş yaptırırken bu kadın oradan geçiyormuş. Astg selam vermiş kadına. Ama kadın yürürken oradaki erlerden biri kadını resmen gözüyle taciz etmiş. Kadında ilkin baktığı yeri göstermiş oraya değil sonra omzuna işaret ederek buraya bakacaksın demiş!. Burada normal insan sağlam kalmıyor. Gerisini siz düşünün. Yine aynı astg iki erin kavga ettiğini görmüş. Kızarak yanına çağırmış. Ceza olarak birbirlerinin yanaklarına öpücük kondurmasını emretmiş, birbirlerinin ellerini öptürtmüş, ve el ele tutuşarak gitmelerini emretmiş. İyi ya! Daha ileri gitmemişler. Utanmasa adamları evlendirecek yani:) Bugün yine bomba patladı! Askerliğin düştüğü ile ilgili resmi açıklama yapılmış. Şafak 60, zaten şafak bitmiş. Galiba düşme dedikleri bu olsa gerek. Askerin (yazıcı) biri tezkere günü parola=doğan işareti=güneş yazmış. Benim elimde öyle görev olsa parola cart, işareti curt derdim:) Neyse uykum geldi. Hadi sende zıbar günlük..

14 Mart 2004

askerlik anıları 13

13-14/03/2004 saat:16:26 Pazar
Bugün Pazar neşe doluyor insan. Askerlik yapanlara iki öğüdüm var.
-başkasının ipiyle kuyuya inme. Emin olmadan hiçbir işi yapma.
-borç parayı uzunlara asla verme.
Birinci öğüt neden mi? Bugün Ketselli öğle içtiması yok dedi. Erbaş gazinosuna gittik. Sonra devriye için ayrıldı. Meğer içtima varmış. İçtimadan sonra Ömer Bçvş’a tekmil verdim. Adam senin yerinde başkası olsaydı tekme tokat döverdim dedi. İki gün önce de nöbet kulesinin oradan hızla devriye araç geçti. Ben peşinden gideyim dedim nöbet arkadaşım boş ver peşinden gitme dedi! Herif vukuat yazdım demiş! Allah’tan yazmamış. Doğru bildiğini yapacaksın arkadaş. Bugün Mahir arkadaşın doğum günüymüş. Komutanın odasında kola, pasta ufak bir parti yaptık. Umarım bizim doğum gününü unutmazlar:) ne kadar planlı davranıyorum dimi.. Dün ben saat 23:00 sıralarında yatarken çatıdan kediyi indirelim derken bizim yatakhaneye girmiş. Benim üzerime basıp geçmiş ben farkına bile varmamışım. Orkan’ın yatağına basmış. Okran biraz temizlik hastasıdır. Bağırmış “Allah kahretsin! Ben bu yatakta yatmam bin tane hastalık vardır” filan kıyameti koparmış. Adam o kadar takıntılı ki tiyatrodaki iki satırlık repliği var. Aynı replikle kafamızı şişirdi. Adam gecenin üçünde herkes yatakta yatarken yüksek sesle rolünü okumaya başladı “on bin kişiydik etraf sessizdi ama kimsesiz değildi!..” napalım ki bu herif acemilikte da badimdi. Ustalıkta da.. Bütün deliler beni mi bulur:)

13 Mart 2004

askerlik anıları 12

12-13/03/2004 saat 21:20 cumartesi
Sevgili günlük nöbetten yeni geldim. Naber lem. Bugün çarşıya çıktık hava savunmadaki Kemal E. İle.. Adam resmen soğuktan bronzlaşmış. Bir Koç Tortum (Erzurum'um meşhur cağ kebapçısı) yaptık. Askerlik düşüyor muhabbeti patladı. 3 Mayıs söylentisi çıktı. İlerleyen günlerde anlaşılır. Yahu dün kısa dönem arkadaşlar toplu olarak üsteğmenin yanına şikayete gittiler. Ben de onlara uydum ama gereksiz bir davranıştı bence. Bir çok arkadaşla aramız soğudu. Burada herkes yav..k. Kendi menfaatine göre hareket ediyor. 2. kademe kursuna devam ediyoruz. Dün sınav yaptım. Ve memleketin ne kadar mal olduğunu anladım. Adamlar soruları yazıp cevaplamadan kağıdı verdiler. Soru yazmağı sorduğumu sanmışlar:) Para, su gibi gidiyor. Çarşıya çıksan bir türlü çıkmasan bir türlü.. Bu arada bizim bady nankörlük yaptı. Uyuz herif! Valla burada en yakın arkadaşı da sallamam. Hepsine birden tınnn.. İşlerine gelirse. Şafak 62. aman ben yatıyorum sıkıldım.

10 Mart 2004

askerlik anıları 11

11-10/03/2004 saat: 20:00
Bu yazıyı yazmadan önce bizim ressamların odasından çıktım. Yaşar Bçvş.’un yüzüne yanlışlıkla geğirdim. Allah’tan vukuat çıkmadı. Birazdan nöbete gideceğim. Nöbet demişken telsiz parkı 10 no’lu kuledeki yazıyı aynen aktarıyorum.
“Bu güzellik, bu gülüş, bu zeka, bu akıl hele şu anlam dolu gözlerinin büyüsü var ya. Allah hepsini bir yerde toplamış. Neyse hep kendimden bahsettim senden naber!..”
Bu aralar yemekhanede su içemiyoruz. Çünkü kaynak suyumuzun içine eşek düşmüş. Gülmeyin gerçekten bazen suyumuzun içinde kıl da çıkıyor. Bu günlerde yemekten soğudum. Suya para veriyoruz. Yok böyle bir şey! Bu arada şafak 66 diyorum. Şu anda yanımda Urfalı kardeşim Mustafa var. Badim Okran yine gömüldü çevirilere. Allah’tan bende de şu eğitim işi başladı da içtimalardan yırtıyorum. Ama gündüz nöbetim geceye kaydı. Ressam Osman ağabey de geldi hemen defteri kapatıyorum. Neden defteri ben gelince kapattın diye sordu? Sonra “ileri bak” deyip gitti:) Neyse bölük akşam içtimasında 1 subay 13 astsubay 50 erbaş ve er emir ve görüşlerinize hazırdır. Namlu bidona, kurma kolu çek, atım yatağı kontrol et, kurma kolu bırak, tetik düş, nöbetten düş, 1 boş emniyette, istasyonu terk et. Hoşça kal günlük.

5 Mart 2004

askerlik anıları 10

10-05/03/2004 saat 21:26
...
06/03/2004 saat 15:42
Dün bir şey yazacaktım unuttum. İçtimada yine sayım yaptık. Millet delikanlı gibi 1,2,3,..…45,46,47,48 dedi. Fakat “49 son” diyen arkadaş daha özenli bağırdı ama nafile çok ince bir tiz sesi çıktı:) Eray efendinin marifetiydi bu. Dün yine sundurmaları taşıyorduk. Kısım komutanımız sağ olsun beni çağırdı. Kamyonun arkasında beklememi emretti. Bende kapıyı güzelce içerden kapattım ve yat içtiması aldım:) Üsteğmenin sesi bile duyuluyordu dışarıdan. Allah’tan içeri girip bakmadı. Bizim okran yine yapacağını yaptı. Yüksek sesle gazinoda şarkı söyleye söyleye yürüdü. Komutanların masasına kadar farkına varmadı. Ben uyarınca koşa koşa gazinodan kaçtı sonra başını uzatıp içeri yokladı. Şabanın maceraları devam ediyor.. Bu adamla hep bady kalacağız galiba:) Ne askerlik alıştı bize ne de biz askerliğe.. Hadi bakalım bugün gündüz iki saatlik nöbetime 20 dakika taktılar. Bravo ya. Uyuz oluyorum şu dangalak millete. Umarım bu günlük aleyhime kullanılmaz:) Bu arada şafak 70 fakat 4 tepme ihtimali var. Şafak cart curt etmişken bir de tepmeyle uğraşmayalım. Çavuş kolluğu taktık bu arada biraz önce diktim. Askerlik para tuzağı olmuş. Çok para gidiyor. Umarım topu atmam. Hoşça kal geri zekalı günlük.

4 Mart 2004

askerlik anıları 9

9-04/03/2004 saat:22:30
Kalemimi çarptıkları için mavi tükenmezle devam ediyorum. Naber len günlük. Bugün güzel şeyler oldu. Nöbetler iki saate çıktı. Fakat benim nöbet gündüz sabit nöbet oldu. Eğitim kıdemlisi oldum milletle uğraşmak zorundayım. Bu hafta sonu iki gün çarşıya çıkacağım. İnşallah! Şu sundurmalar çöktü ya bize iş çıktı. Bir haftadır amelelik yapıyorum. Pazartesi kurtuluruz inşallah! İşten kaçmak için revire çıktım. Tuvaleti bahane ettim. Duvarın arkasından sıvıştım. Yeter be! Neyse sonra görüşürüz. Yat içtiması bitti galiba. Bu gece deliksiz uyku var:)

2 Mart 2004

askerlik anıları 8

8-02/03/2004
Bir ayı daha bitirdik. Diyarbakırlı bir dangalak ile iki defa tartıştım. Biri sabah diğeri akşam. Öğle yemeğini kaçırdık. Akşamki tartışma kavga ile bitti. Benim için insan lazım. Memleket hikaye.. Bu ayın sekizinde 2 ay süreli okuma yazma kursu var. Vakit geçiyor da askerlik bitse ne olacak? Ya sonrası ne? Ömrüm biraz daha bitti. Okuma yazma okulunda Yunus diye K.D. ile birlikte öğretmenlik yapacağız. Belik bu sayede amelelik yapmaktan kurtuluruz. Bugün yıkılan sundurmaları topladık. İşin sonunda kaytarmak zorunda kaldım. Ulen bir kısa devre ben miyim amele? Bazı şeyleri çok özledim. Of off. Karşılaşacağım şeyleri biliyordum ama zaman uzadıkça sıkılıyorum. İnsanlar beni sıkıyor. Ben insanlardan kaçtım geldim buraya ama burada da her çeşit insanın içine düştük. Bugün bombayı patlattılar gene. Askerlik güya bir sene olacakmış? Palavra… İnanma... Bugün mektup attım size umarım almışınızdır.