3 Kasım 2008

aşk esareti

Dalgalar koysan aramıza yakınız,
Oysa okyanusça olmak hakkımız!
Okşasa sevda yelleri, saçlarını,
Koşsan kol açıp yamaçlardan,
Ne bir ağaç bedeni, serinletir seni,
Ne de yelkenlere esen bir deli yel,
Bedeli ödenmez esaretin!

Kolay mı ah! Sorarım sana?
Sararırken aşkın baharları..
Kollarım bağlanır çaresizlik var sende!
Bir ayyaş olur, sendeler yaşamlar.
Gözyaşları serilir aşk dolu bedenlere..
Sonbahar marazı, akşamları kadar bela,
Beher mazi, gamlı yüreğime çalar galebe.
Aşka sağır nefesimle, vuruyor sayhalar,
Umudun arifesinde sararmış nice sayfalar.
İsyan tutar dileklerin, dillerimde çınlar,
Gemilerin direkleri, direnir hırçınlığa.
Kim kalıp ellerine tutunur gurbetin,
Aşk kalıplarında tutuşurken akıbetin,
Kapılar kapanır belki üstüne,
Bin kere kapılırsın küstüklerine

Kalkıp da bir kalabalık görsen, arar gözlerin!
Kalakalırsın hep, bakıp üzdüğün yüzlere..
Sen, sensizliğe adım attın sevgisizce,
Sessizliğe, sevdasızlığa ve hissizliğe.
Bir tercihsem ben, canda yalnızlık yaman,
Cihanın en acı hicranına seni koyamam.

Güzün kaypaklığı eser gündüzlere,
Bir düzüne yaprak dizilir dizlerine.
Ezme gündüzü, hazin zifirilerle!
Esme! azgın denizlere, zafermişçesine..


Günah limanı bir ışık yakar ara sıra,
Sevda köpüklerinin arasından akarım.
Hatırama uzanan köprüler yıkılır bir bir!
Gündüzler, gecenin leş karasına düğümlenir.
Güneşler kadar uzak sarp bir adadan,
Geçmişin dar hatırasına, gölgeler adanır.
Öptüğüm kalpler hayrına aldanırım...
Sönsün istemem sonsuzluğa özlemim
Sözüm söz! Onla yada onsuz bitecek!
Yine sensizlik bileyecek, yoksun diye,
Yosun tutmuş saatler..
Ve ben yine bileceğim!
Kör hatimlere tutunmuş ritimleri..