15 Haziran 2007

sevgiyi bilmeyenler

Yaşadığı duyguların sevgi olduğunu sanan sığıntılar var. Gönül gemisini bir limana yanaştırır alışverişini yapar ve yelkenler fora deyip uzaklaşır başka bir limana. bu sevgi değil olsa olsa içindeki sevgi ihtiyacını teskin etme metodudur. sevgi daimidir, sevgi kesintisizdir, sevgi tükenmeyen bir enerjidir.

çocukça olanlar bunu anlayamazlar, çocuk gibi davranan olgunlaşmamış akıllar bunu idrak edemezler. onlar ucuz hesapların peşindedir. yalnızca sevilmek ve ilgi görmek isterler, sevgi akışları yoktur, tek taraflı bencilce duygularla kendilerini donatmışlardır.

sevgiden anlamayan insanlar dengesizdir, sevgi olukları kesilince gönül krizine girerler başka başka mizaçlara bürünürler. nankördürler sevgiyi ellerinde tutamadıkları gibi o ana kadar paylaşılanları da tek celsede silebilirler.

egoludurlar sevgiyi bilmeyenler. egolarını tatmin ettikçe gönül kaçanı kovalar hesabını tutarlar. ahmakça tepkiler gösterip anlamsız bahaneler üretirler. gönül kaçanı değil seveni kovalar bunu kulak ardı ederler her zaman.. sevgiler ancak karşısındakinin sevgisiyle beslenir, uzaklaşmak o sevginin dibine kezzap dökmek gibidir, kurutur en has duyguları..

sevgi bitmez ancak öldürülebilir..

sevgisizlerin yalanları bilirsin yalanlarına inanırsın, çizdiği hayal dünyasını da kabul edersin. kendini nasıl göstermek istiyorlarsa öyle görürsün. olgunlaşana kadar krediler verir, hissettirmezsin hiç, yüzüne asla vurmazsın yalanlarını. seviyorum derken sevmediğini bilmene rağmen. dostum derken ardından vurduklarını hissedersin ama yüzleri gülünce sana, suratında en ufak bir asılma olmaz muhatabına karşı. gülersin için için.. yalanlarına inanırsın en az onların söylediklerine inandıkları kadar.. varsın kandırdıklarını sansınlar, varsın aptal yerine koyduklarını düşünsünler, varsın gönüllerini hoş etsinler.. eksilen biz değil onlar olsun..

insan bedeninde şifrelenmiş ebediyet tutkusu bütün bunların sebebi. bu tutku yaşamın bir nevi idamesini sağlıyor. ama kontrol altından çıktığı zaman da hırslanıyor ve “hepsi benim olmalı” zihniyetine bürünüyor hep ben sevilmeliyim iştiyakıyla kavruluyor.

bir gün soluksuz kalacağım, yalnız düşüp bedenimdeki hükmümü yitireceğim, elimi uzatıp sessiz çığlıkla yardım haykıracağım, gözlerimin hayata kararacağı, gönlümün görmediklerini gördüğü dehşetli günü düşündükçe anlamsızlaşıyor bu hırslar, bu sevgi oyunları, bu umursamazlıklar..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder