10 Eylül 2013

Avustralyalı Alman Harry

City'de otururken yanımdaki amca benim telefonumla oynadığımı görünce ne yapıyorsun onunla diye sorunca facebook, Email, banka hesabı gibi onun için anlamsız açıklamalarda bulunduğumun farkına vardım.

Dün 87 yaşındaki alman asıllı Avustralya vatandaşı Harry ile koyu sohbete daldık. Konu çok eskilere gitti demir perde zamanında ülkesini terk etmek zorunda kalan Harry 60 senedir burada yaşıyor. Yaşadıklarına bakılırsa acıyla dolu bir hikayesi vardı. Komünist rejim altındaki ülkesindeki evine el koyulmuş üstelik bu rejim ülkesini terk eden bu adamı takibe almış. Almanya'da mevcut rejimin tacizlerinden dolayı burada Avustralya'da dahi birçok kez tevkif edilip sorgulanan bu adam kaçak hayatı boyunca 40 sene annesini görememiş. Birçok kez casus ithamıyla mahkemeye çıkarılan bu adam daha sonra delil olmaması nedeniyle serbest bırakılmış 40 sene sonra ilerleyen yaşına rağmen son kez annesini görmek üzere Almanya'nın yolunu tutan Harry dönüş yolunda uçağın arızalanması sonucu hava alanında yatarken görevlinin uyarısı üzerine; herkesin otelde konakladığını onunda otele gitmesi gerektiğini söylemiş. Ama otelde yer olmaması nedeniyle geceyi hapiste sadece konaklamak maksadıyla geçirmiş. Ne zaman ben yine mi tutuklandın diyecek oldum ki bana gülümseyerek merak etme kapısını açık bıraktılar gece boyunca. Acı tatlı birçok şeyleri ardı ardına anlatan Amcaya eşini soracak oldum uzun süre önce öldüğünü söyledi, çocuğu ise işi nedeniyle dünyanın değişik yerlerinde olduğunu on sene sonunda ilk kez 2 ay önce gördüğünü söyledi. belli ki sık görüşemiyorlardı. arkadaşların var mı diye soracak oldum ki tüm arkadaşlarını yaşı itibariyle kaybettiğini söyledi. Sadace yalnızlaşan bir adam değildi Harry, aslında bu koca kalpli adam yalnızlaşan dünyanın tarihini anlatıyordu. satır aralarında acısının ne kadar derinlerine işlediğini görebiliyordum. sohbetin sonuna doğru şu cümleler döküldü dudaklarından
"başkalarının savaşının piyonu olma" dünya politikasından bahsedecek oldum ki bana sadece şunları söyledi;
"bu savaşlar hep vardı ve hala devam ediyor şu an bunları dinlemek dahi beni yoruyor. Güç oyunlarının arasında masum insanların yaşamları telef oluyor, sadece huzur içinde ölümümü bekliyorum göreceğim her şeyi zaten gördüm"

Ülkesinin özleminden dem vuran Alman Harry'e neden ülkene dönmüyorsun dedim, o ülkenin artık benim bıraktığım ülke olmadığını, sevdiği insanların öldüğünü, gördüğü yerlerin değiştiğini bu yaşından sonra ikliminin de ona iyi gelmeyeceğini söyledi. Onun iyi göründüğünü yaşından daha genç göründüğünü bu yolculuğun yormayacağını söyledim. Bana bakarak oraya ait hatıraların kalbinde yaşadığını görümünün iyi olduğunu ama içinin görüntüsüne ayak uyduramadığını söyledi ve gülmeye başladı:)

Bunları neden mi anlattım! Savaşın sadece insanları öldürmekle kalmadığını, ardında bir asır boyunca süren derin yaralar oluşturduğunu, savaşta kazanan hiç kimsenin olmadığını anımsadığını.. Parçalanan aileler, yalnızlaşan mutsuzlaşan insanlar, özlemlerini hayallerini gerçekleştiremeden hayatını tamamlamak zorunda kalan geridekiler..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder