5 Kasım 2007

mavi denizden kopan menekşe

Kırmak kolay gelir bir menekşeyi dalından, kokusunu çekerken içine, gözünden damlarken göz yaşların, yeniden filizlenmesine yetmez artık kopan yaprakların.. Bir kapana kısılırken yüreğin, kahpe dünyalar girer araya ve başını öne eğerken birkaç hüzün buhranıyla zihnin çalkalanır en korkulu rüyalarda... Ne sen mutlusun ne de ben vardığım noktada sefalar tahtındayım. Belki de yaptığımız hatalar, başı dumanlı dağlarda bir yüklü buluta sürükler hüzünlerimizi. Yürek dertleşmesi bu! vicdan aynasından bir baktım endamına ve ben sana yaktığım ağıtların tınısından bir çığ biriktirdim içimde. Sana uçmak istedim kanatlarım kırılırcasına, bir kuşun minik kalbindeki hayallerini aşk derelerinin yataklarını takip ederek sürükledim avuçlarına..

Kırdım seni kırdım hem de gözlerimdeki yaşlar kurumadan, kurduğum hayallerimin denizi dinmeden.. Ah olmasaydı ah! Ne olurdu böyle sonlara gebe olmasaydı vuslatlar! Hani senin tatlı dilinden damlayan sözlerin, aşkımla ördüğüm duvarda ebelemiştin beni, koşup ardından tüm oyunun kurallarını unutup tomurcuklar açmıştı kalbimin verimli sevgi bahçelerinde.. Yeminliyim gitmemeye yeminliyim kalbinin müdavimi aşk bekçisi bir neferin olmaya. Hiç hesapta yokken en ince dalından ayrıldı gonca güzeli. Uçtu yüreğimin üstüne en narin yaprağın, gönül ağıma takıldı., sevdanın vakarlılığından elimi uzatıp tutamadım ellerini, gitme diyemedim, yakardı yine dilinde harlanmış aşk söylemlerin.

Kırdım seni! kanatlarını gererken ayaklarım altına şefkatinle, zeminden kesilmiş mutlu mesut uçuyorken kafamın içindeki tüm efkarım, göklere ermişken başım ben sadece seni kırdım…
Yüreğimi hala sen taşıyorken harap ettim bedenini, karla kaplı bir ayazda yalnız bıraktım üşüyorken sevdamızı.. hala bir umut artık beni istikbalde bekleyen yarınlarım, tahammül sınırlarında kasılmışken hicran yarası ben vuslatın yolunu gözlüyorum seni çok özlüyorum.. Seni bırakmak haddi aşmaktır, aşkımızı yalnızlığa itemem, beni de sensizliğin hamasi avuçlarında kelepçeleyemem.

Bir temmuz sıcağında masmavi baktı gökler ve gözlerimde yankılandı güneş gibi gönlünün sıcaklığı. Sen artık sen değilsin ben de artık bende değilim. Geçtim kendimin sarp düşünce ufuklarında, bir tek seni seçtim aşk tahtının müdavim saltanatına. Her yeni doğan gün üzerime daha büyük bir tutkuyla sağanak sağanak sevgini yağdırmakta, gönlüm doğum gününe methiyeler sıralamakta. hissettirdin özündeki cevheri, asaletinle palazlandı sevdamız, asırlık çınarların boyunu geçti sevgi bahçesine ektiğimiz fidanlar. Tüm güzellikle ilgili kavramların içini doldurdun, her duygu şahlandı her anın peşisıra, içten içe kabardı içimdeki okyanuslar. Kalbinde büyüttün sevginle emzirdin özlemlerimizi ve biliyorum sen de unutmadın aşka dair verilmiş tüm sözlerimizi. Mavi menekşem ,mavi denizim, mavi rüyam ne ben sensiz ne de bu yürek sevdana sessiz kalacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder