İnsanlar duygu ve düşüncelerini anlatmak için ilk olarak M.Ö. 5000 yılında mağara duvarlarına resim yapma yolunu kullanmışlardır. M.Ö. 5000-4000 yılları arasında yazıya benzer şekiller kullanılmaya başlanmıştır. M.Ö. 3000 yıllarında yaygın olarak yazı kullanılmaya başlandı. İlk kullananların Sümerler olduğu söylenir. Sümerler yazıyı daha çok kil tabletler üzerine çivilerle yazmışlardır.

Yazıyı hesap yapmak, listeler tutmak, arazi büyüklüklerinin hesaplanması, tahıl miktarının belirlenmesi, tahıl satış işlemleri için kullanmışlardır. İdari, iktisadi ve ticari ilk belge niteliği taşırlar aynı zamanda. İlk çağlarda yönetim merkezi tapınaklar olduğu için bu belgeler tapınaklarda saklanmıştır. Akad, Asur, Babil’de de aynı tür belgelere rastlanır. Babil arşivinde 20000 tablet mevcuttu. Bugün bu tabletlerin büyük kısmı Paris Loura Müzesi’nde saklanmaktadır. Ugaritler ise hem merkezi arşiv hem de şehir arşivleri oluşturmuştur. Mısırlılar için kil bulmak imkansız olduğu için hiyeroglif denilen yazıyı papirüsler üzerine yazmışlardır. Mısır papirüslerinin ilk örnekleri M.Ö. 3000 yıllarına kadar inmektedir. Persler, Yunanlılar, Araplar, İbraniler ve Romalılar hayvan derisi kullanmışlardır.

Tomar ve tabaka halinde tanışabilmesi, taşınırken fazla hasara uğramaması bu malzemenin kullanımını yaygınlaştırmıştır. Hayvan derilerinden parşömen adı verilen türü çok yaygın kullanılmıştır. Derinin gerdirilerek kireç suyu ile muamele edilmesi sonucu parşömen, pergament (Bergama) elde edilir. Mısır kralı Ptolemaius’un Mısırdan papirüs ihracını yasaklamasının ardından en büyük arşiv ve kütüphanelere sahip Bergama Kralı II. Rumenos’un isteği üzerine üretilmiştir. Önceleri ilk kullanıldığı yerin adı pergament olarak anılmış daha sonra parşömene dönüştürülmüştür. Bu malzemeye Romalılar mamrena, Yunanlılar ise dikteria adını veriyorlardı. Günümüzdeki defter adı da buradan gelmiştir. Bugün kullandığımız kağıdın bulunması ise M.S. 105 yılına rastlar.

Kağıdı ilk bulan ise Çinlilerdir. İsveç bilgini Suen Hedin Çin’de Türkistan sınırında yaptığı kazılarda bulduğu en eski kağıt M.S. 150,155 tarihlerine aittir ve bugün Stockholm Kraliyet Müzesi’nde saklanmaktadır. Kağıt Türkler ve Araplar yolu ile Mısır ve Sicilya üzerinden daha sonra da İspanya üzerinden Avrupa’ya geçmiştir. Japonya’ya geçişi ise daha 6. ve 7. yüzyıllarda olmuştur. 1450’li yıllarda Goetenberg’in ilk basımevini açmasıyla yazılı belgeler iyice artmıştır. 1877 yılında kalay kağıdından yapılmış silindir üzerine ilk ses kaydının yapılması ile birlikte sesli malzeme ortaya çıkmıştır. 1889 yılında silindirler balmumu ve parafin karışımından oluşturulmaya başlanmıştır. Daha sonra aynı malzeme, plak şekline getirilerek kullanılmıştır. 1930'larda esnek plakların kullanımı izlemiş, daha sonrası ses bantları ve günümüzde de optik diskler ses kayıt malzemesini oluşturmaktadır.
Mekanik Kayıt; daha önce de belirttiğimiz gibi 1877'de gerçekleştirilen ses kaydı 1887'de tescil edilmiştir. tescil edilen malzemeye plak, seslendiren alete de gramofon adı verilir. Ancak sanayi boyutta üretim aradan 5 yıl geçtikten sonra ebonitten yapılan plaklarla sağlanmıştır. 1897'de ebonit terk edilerek yerine gomalak kökenli bir bileşim kullanılmaya başlandı. 1948 yılına kadar plaklar kullanılan tek malzeme oldu.
Elektriksel Kayıt; mikrofonla ses alımı ve elektriksel kaydın gerçekleşmesi 1920 yılına kadar uzanır. 1924 yılında 100-5000 Hz. arasında ses aralığı ile kaydedilmiş plaklar ortaya çıkmıştır. 1934'de yaygınlaşmış radyolar için Hi-Fi (yüksek sadakat) ilkesi kabul edilmiştir. 1949'dan sonra kayıt işlemi laboratuarlara kaymaya başlamıştır. tüm dünyada kullanılan 78 devirlik ve 4 dakika süren plaklar yetersiz kalınca Columbia şehrinde linilik reçineden yapılmış ve dakikada 33 1/3 devirle dönen süreleri 25-30 dakikayı bulan plaklar geliştirilmiştir. Yine 1949 yılında Victor şehrinde 17 cm. çapında sık izli ve dakikada 45 devir hızla dönen 7 dakikalık plak geliştirilmiştir. Daha sonraları 30 cm boyunda 16 devirlik plaklar ortaya çıkmışsa da esas olarak bu tarihten sonra plaklar 45 ve 33 devirli olarak plastikten yapılmaya başlanmıştır. Günümüzde de genel olarak üretilen 33 devirlikler vardır. Sonraları lazer teknolojisi ile geliştirilen CD’ler plakların yerini almıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder