21 Aralık 2006

televizyonun tarihi

Televizyon, görüntülerin uzağa nakli düşüncesi ile çeşitli nesnelerden yayılan ışığın elektrik akımlarına dönüşebileceğinin anlaşılması sonucu doğmuştur. 1835’te Samuel F. B. Morse’un elektromanyetik telgrafı bulması televizyon tarihinin temeli sayılabilir. Televizyonla ilgili ilk teknik buluş İrlanda’lı bir telgrafçı olan Andrew May tarafından 1873 yılında yapılmıştır. May, ışık dalgalarının elektrik akımına çevrilebildiğini ve selenyum adlı kimyasal maddenin de elektrik akımına çevrilebildiğini buldu. Ayrıca selenyum adlı kimyasal maddenin elektriğe karşı dirençli olduğunu ve bu direncin güneş ışığında daha da azaldığını buldu.

Amerikalı G. R. Carey, yayımda binlerce selenyumlu fotosel taşıyan bir ekran kullanmayı denedi. 1879’da Fransız Senleca görüntü elemanlarının sırayla iletilmesi fikrini ortaya attı. 1880’de Fransız Maurice Leblanc, görüntünün elemanlarını ardı ardına yansıtan salınımlı iki ayna ile analiz yapmayı öne sürdü. 1884 yılında, yüksek hızla dönen ve üzerinde sarmal biçimde dizilmiş birbirine eşit uzaklıkta delikler bulunan bir diskten yararlandığı aygıtı ile en önemli adım Nipkow tarafından ortaya atıldı. Paul Nipkow, disk tarama sistemi üzerinde spiral şeklinde sıralanmış deliklerin bulunduğu bir çark kullanmayı öne sürdü. 1889 yılında Lazare Weiller, ışık veriminin büyük oranda artırılması için disk tarama sistemi yerine aynalı bir çark kullanılmasını önerdi. Görüntülerin yeterli duyarlılıkta oluşabilmesi için 20. yüzyılın başında Lee De Forest’in yükselteç triyot tüpü, daha sonra 1897-1905 yılları arasında Karl Braun tarafından geliştirilen, bir demetle tarama düzeneği bulunan katot tüpü, son olarak da 1923 Vladimir K. Zworykin’in görüntü çözümleyici tüpü önemli aşamaları oluşturdu. 1926’da John Logie Baird, saniyede 12,5 kere 28 satırla taranan ve çok küçük bir görüntü veren iletim göstergesini düzenledi. 1929 yılında ilk sürekli yayın İngiltere’de uzun dalga üzerinden çalışan Daventry vericisiyle başladı ve görüntü 30 satırla taranıyordu. Aynı yıl Almanya’da halka yönelik yayına başlandı. 1931’de Fransa, Baird yönetimiyle halka yönelik yayımlar gerçekleştirdi. 10 Kasım 1935’de Zworykin’in ikonoskop adlı aygıtının kullanılmasıyla elektronik çözümleme gerçekleştirildi. Böylece ilk televizyon yayını 1928 ile 1935 seneleri arasında John Logie Baird tarafından İngiltere’de BBC aracılığı ile yapıldı.

1936 Berlin Olimpiyatı oyunlarının, Berlin içerisinde kablolu olarak canlı yayını yapıldı. 2. Dünya Savaşı sırasında askeri gereksinimlerin etkisiyle radyoelektrik ve elektronik alanlardaki gelişmelerden, televizyonda büyük ölçüde yararlanıldı ve Hertz demetleri kullanılmaya başlandı. 1950 savaş öncesi bulunan ve denenen Vacuum Tube alıcı tüpü olarak; Image Iconoscope ise kamera tüpü olarak kullanılmaya başladı. 1952’den sonra kablolu yayın yerine elektromanyetik dalgalar yoluyla açık yayına geçildi. 1950 yılı içinde ABD’de renkli televizyon yayınına başlandı. Üç siyah beyaz görüntü tüpü ile yeşil, mavi ve kırmızı renklere bölünmüş bir döner disk kullanılarak çeşitli denemeler yapılıp renkli yayına ulaşılmıştır. Yalnız renkli televizyonda belirli standart olmaksızın gelişme devam etti. 1953 yılında FCC National Television System Committee yoluyla NTCS renkli yayın standardını oluşturdu. 1960’lı yılların başlarında Fransa, SECAM (Sequential A’Memorie) adını verdiği renkli yayın sistemini buldu ve bu sistem; Sovyetler Birliği, Kuzey Afrika, demir perde ülkeleri ve Arap ülkeleri tarafından kullanılmaya başladı. SECAM’ın NTCS dışında güvenilir bir sistem olamaması, faz hatalarının tam giderilememesi, stüdyo işlemlerindeki zorluk sebebi ve vericilerde FM tekniği gelişmediğinden ses ve görüntü arasında uyumsuzluğa neden olması yeni arayışlara sebep oldu. 1963’te Almanya’da Walter Bruch, PAL adını verdiği sistemi bularak son noktayı koydu. 3 adet sistem PAL, NTCS, SECAM halen kullanılan standartları oluşturmaktadır.
Büyük Larousse, Gelişim Yayınları, İstanbul, 1986, c. 18, s. 11385
Gös. yer.
Erman Şener, Televizyon Video, İmge Yayınları, İstanbul, 1984, s. 198
Rehber Ansiklopedisi, Türkiye Gazetesi, İstanbul, 1984, c. 16, s. 208
Büyük Larousse, a.g.e., s. 11386
Süleyman Erdoğan, Televizyon Tekniği, İstanbul, 1999 s. 3

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder