Hiç kırık kalpten yükselir mi bir sevda sesi!
Hıçkırıklar, kalıp nükseder aklımın köşesine.
Tahammülüm yok ham sevdanın meyvesine,
Hataydı hayat hamallığı, namert meydanında..
Vurur! Layık gördüğünde, kalbimi her yerde,
Gururlanır yıkık gönlüm, aşk var ya serde!
Neden mühürlerin kahinlerin gaip perdesi,
Hep istikbali öğütür garip zamanların rendesi.
Bu hanem artık haykırıyor yalnızlık bahanesiyle,
Ar buharı tütse kalbinden yıldızlara, bana ne!
Karanlığa benzeyen güneşinde seçilmiyor batısı doğusu
Kuralsızlığa bezenen isyanında karışmış bâtılı, doğrusu..
Alaka yoktu, tesadüftü! Karşılaşmamız elbette,
Mutlaka tasadan, korkudan anlaşmamız bitti.
Yetmiyor soluklarıma bıraktığın sensiz zamanlar,
Hak etmiyor soluk benizleri gözlerimden akanlar.
Acı harmanlarında kuru güllerden bezdim,
Ağır hayat romanlarım, kara günlere bezendi.
Gezmeyesin beyazlar içinde, nasipsiz ol ziyadan,
Ayazlar vurmuş zayi bedenlere benzeyesin..
Sana seslendim tüm benzersiz satırlardan,
Ah sen yok musun! Bir bensizliği hatırlarsın.
Kabullenip maziyi gelme artık! Gelme be zalim,
Küllenmiş hatıratımda kalmadı elemlere mecalim.
Kah gülüp kah eğlenirdin sen! Benimle, varlığımla..
Kahrolup kavrulacağını bilseydin ya! Bendime vardığında.
Serzenişler böyle mi? Yardan firarı anlatır.
Serde sitem olsa feryat figan ağlatır.
Gayriye temayülünle, duygular yavanlaşır,
Kalbime galebe çalar ,yıkılır eyvanları..
Galiba yalvarmak nafile! başka ne demeli?
Gaibe varmak ise nihayet, yeni aşkı denemeli.
Aşk süratle alevlenir meşk evinin ateşinde
Asık suratlar yeşerir başka aşklar peşinde..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder