Peter seller bir garip adam en az yaşamı da zirveye uzanan başarısı kadar karmakarışık. Kara mizah derler ya o biçim bir ömür sürmüş. Yıldızların altında belki de neon ışıklarının büyüsünde belki de şöhretin en büyük kabuslarıyla kuru bir dal gibi kalmış ördüğü dev piramitlerin içerisinde. Bizleri ellili yıllara götürüyor stephan Hopkins. Dönemi müthiş bir etkiyle işliyor sadece zaman da yolculuk yapmak için bile izlenebilir hayat hikayesi de hayat ibreti niteliğinde. Zirvedeyken erkenden ayrılan İngilizlerin komedi ustası 53 yaşında ölmüş ama üzerinde yıllar geçmesine rağmen şu an hayatı filme alınmış.
Bir radyo yıldızıyken annesinin aşıladığı müthiş özgüvenle basamakları hızla tırmanıyor. Bu özgüven zamanın tüm şöhretlerini ve yönetmenlerini dalgaya alacak cüreti de kendine veriyor. Çapkınlıkları hayatın en büyük damgayı vuruyor buna rağmen çocuklarına olan babalık görevinden hiç geri kalmıyor. Filmin en can alıcı noktalarından biri sevgilisi olmasını karısına kabul ettirmesi ve bu durumun evliliğin devamına engel olmaması. Çok tartışılacak bir durum ilişkiler bazında..
Sellers ünlü yönetmenlerden olan Blake Edwards ve Stanley Kubrick olan ilişkileri oldukça kuvvetli. Oyunculuğuna diyecek bir şey bulamıyorum geoffrey rush’ın. Adeta sellers hayata yeniden gelmiş gibi filmde. Sellers’in en bariz özelliği karakteri zamanla normal yaşamında da yaşamaya başlaması gerçek ile oyun arasındaki ince çizgiyi kaçırması. İlkeli tutumu ve başarıya odaklı hayatı, çapkınlıkları, ilişkileri ile dolu dolu bir film. Charlize Theron da ayrıca renk katmış filmin görselliğine.
ses efektleri: iyi
çekim teknikleri: çok iyi
senaryo: çok iyi
kurgu: iyi
oyuncu performansı: çok iyi
yönetmen performansı: iyi
benim puanım: 8,5/10
imdb puanı: 6,9/10
imdb adresi: imdb: http://www.imdb.com/title/tt0352520/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder