2 Mayıs 2007

nesim

Ölüm korkusu sinmiş dudaklarıma,
Yolun sonunda inmiş duraklarım.
Güneş ve aydı şahidim leyalde,
Ayazın kaydı yıldızlardan hayalime.
Bazen bir neşter cerhi gibi keskin,
Bazen bir nesim gibi okşarsın tenimi..
Estikçe hafiften enseme nefesin,
Füsunlu simandan dökülür zarafetin.
Husul edip dirilir yeniden aşkın,
Hercai arzularınla eser heva yelleri.
Asil bir aşkın eseri doğar ellerinde,
Hava gibi toprak gibi kokar hayalleri..
Zincirini koparır gönül esiri ahvaliyle,
Aşk saplanmış yürekler kapaklanır,
Sevişmeyle kaplanan tenler, paklanır..
Sefalı dokunuşlar bir his bulur ne diye!
Mesafeler barışır, vuslatın olur hediye.
Takılır aşkın uyduları, yürekler yörüngesine,
Yakılır umutların ateşi, sürekli sinesine.
Sevgimi teyelledim yüreğinin kıyısına hakeza,
Arzularım ellerinin ayasında döndü enkaza..
Gel ey yar sar beni ebede kadar,
Gönül mabedimi sarsıp eyleme seyyar..
Gözlerim ardından yoruldu, biçare daldı,
Ruhuma vurulmuş zayi, bir hançerin kaldı..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder