18 Mayıs 2007

aşk günleri

arı bir duygu gibi iliklerine sızmaya başlar. tüm hücrelerini sarıp kalp yurdunu ele geçirince o an yapacağın fazla bir şey yoktur. Aklın, ruhunun kölesi olur, ölesiye tutulur ahitler verir yüreğin. okundukça heyecan veren bir şiir gibi bir beşerin yaşam huzuru, yüreğine akıttığı feyiz oluğu oluverir. duygularına nükseder hızla harmanlanır düşüncelerinle, bakışların hoş bir eda ile boşluğun girdabına sürüklenir. iç sesin aks eder iki kalbin arasında, cereyan olur tüm sevgi selleri.. içindeki fırtınalar, heyelanlar sarsar yürek sarayını.. sarar biriken hatıranın küllerinden alevlenmiş aşk bayrağı, kalbin tahtını..

tüm hayatın en anlamsızlaştığı anlarda anlamını bulur yürek sesin. kopması imkansız bir halat gibi sımsıkı tutunur, mekansız zamansız yakalar, kollarından bağlanır kollarına sevgi dolu kucaklar..

mesafeler aşk mesabesinde müsavi olur. tüm art niyetli hesaplar düşüncelerinin ardında lağvedilir. ilkbahar heyecanıyla dirilmiş bir papatya gibi bembeyaz duygular sarar sevgiyle sararmış benzini..

Ansızın bir sayha gibi çarpar bedenine, sonra iç denizinde seyahat eder bir süre, kulaklarında çınlayan bir harp gibi düşüncelerinde patlar aşk depremi.. Bir hiçlik, bir yokluk sarhoşluğuyla aşk duygusunun dışındaki düşünceler seraba döner. Yürekler bir atmak için sevgiyle damgalanır. Bir büyük boşlukta debelenirken, aşk bekçisine ebelenir bedenin..

ruhun bulanımı, aklın çıldırışı dersin ama nafile! çaldırırsın kalbini en ummadığın anda alımlı bir afete. bir tutkulu, bir soluksuz isyan gecesinden sabaha arta kalan hıçkırıkla yamarsın kırık kalbini. işkillenir yine batan güneşin karanlığında, sabahla şekillenir gecenin ayazı. sana reva görülen yazı, ağarmaya yüz tutar tanyerinde boğulan son ışıklarla..aşıklara göz kırpar güneş, son şualar saplanır gözbebeklerinin rengine. Öbek öbek sevgi seli dökülür yollarına, kolların yine bekler, alımlı bir bebeğin yolunu gözler gibi açar alabildiğince kucağını..

nefesiyle soluklanır, sesinin terennümüyle kulakları bayram eder, bakışlarıyla buğulanır aşıkların hayalleri.. her dokunuş, konuşamadığın harfleri işler tenine. Bir masum titremeyle dökülür bedenindeki tüm harfler, sadrında gizli saklı kalmış kalbine.. Aşk bu, hakikat delilik! İliklerine işlemiş aşklar, bir elekte elenmiş taş yürekler, süzülmüş gönül bahçene masumiyetin fevkaladesi… aşk günlerinde zaman başka akar, sabahlara kadar yuvarlanır, büyüdükçe büyür duygu çığları.. içinde dinmeyen sessiz bir çığlık, dilinin tellerine takılır, gönül ezgileri dökülür yarin yollarına..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder