2 Mart 2007

kuraya

Kuraya diye bir ülke varmış zamanında, tabiatın onlara verdiği lütufla yaşarlarmış. Bu ülkenin halkı bu kendi zenginliğinden bihabermiş ve değerini bilmezlermiş hiç. Kötülerin başı ufacık bir ülke olan Rasala, kötü ruhların verdiği salahiyetle dünyayı ele geçirmek istemiş. Ama gücünün sınırını da biliyormuş tek başına bunu yapması imkansızmış. İlk önce kötü ülkenin generalleri, kötü ruhların kendilerine çizdiği planı okumuş,. Bu planın en büyük dilimi Kuraya ülkesinin sınırından geçiyormuş. Rasala; dünyadaki tüm ülkelerin değerlerini kaybetmiş zenginlerini hedef almak üzere 3’lü sistem kurmuş. Bunlardan birincisi Nossanlar, ikincisi Torranlar, üçüncüsü ise İssanlar imiş.

1)Nossanlar bu tüm bu gurupların başı ve Rasala’ya hizmet edenlerin, satılmışların en büyüğü imiş. Üyeleri tüm değerlerden kendilerini arındırır, ülkelerine sadakatten ziyade paraya sadık oldukları için Rasala kötü ülkesinin her emrini yaparlarmış. Bunlar kendi ülkelerindeki halkı yanıltmak için ellerindeki ekonomik gücü kullanır ve Rasala’nın hedeflerine ulaşması için var gücüyle çalışırlarmış. İnsanlara şirin gözükmek için göstermelik yardımlar yapar ve barışın öncüsü gibi gösterirlermiş kendilerini. Nossanlar’dan olmak çok zor imiş Rasala ince eleyip sık dokurmuş sonra Nossanlar’ı seçermiş. Bunlar kötü ruhlara tüm değerlerini satmadan tam Nossan sayılmazlarmış. Karşılığında dünyadaki tüm servetlerin ve zenginliklerin önü açılırmış bunlara. Bunlar da servetleriyle elde ettiği iletişim, reklam, basın, medya vs ile baskı unsuru oluşturur hedef ülkelerde at oynatırlarmış. Hayali tablolar ile ülkenin iyiliği budur der dururlarmış.

2)Torranlar, nossanların bir alt gurubuymuş. Daha çok gençliği hedef alırmış, hali vakti yerinde olan iş adamlarını toplar onları gruba dahil eder, Rasala’nın hedeflerine yararlı olacakları seçerlermiş. Eğer çok azimli olurlar ise onları da ileride Nossan yaparlarmış. Zaten her Torran örgütünün başında bir Nossan bulunurmuş.

3)İssanlar ise en masum görünen ve halk ile iç içe olmaya gayret eden en yakın temas gurubuymuş. Bunlar kendini insanlara ve hizmete adamış gibi davranırlarmış. Nerde bir yardım var oraya damlar iyi insanların duygularını kullanır, onlardan gibi görünürlermiş. İyi insanlar bunların bu iç yüzünü anlamazlarmış. Ufacık tefecik yardımları koşan zengin olan İssanlar hiçbir zaman köklü bir şekilde kendi ülkelerine hizmet etmezlermiş. Ne de olsa onlarda Torran ve Nossan çizgisinde olan zihniyetin uzantılarıymış. Bütün iyi insanların yaptığı yardımların reklamını İssanlara mal eder ve İssanları dünyanın iyilik meleği gibi gösterirlermiş. Ama saman altından de kendi ülkelerini Rasala kötü ülkesine köle hale getirmeyi hedef edinirmiş.

Nossanların, Torranların ve İssanların en yoğun oldukları yerler ise kötü ruhların haritasında Rasala’ya hedef gösterdiği topraklarmış. Bu toprakların en büyük parçası ise Kuraya ülkesinin içinden geçermiş. Kuraya halkının gemisinin gövdesinde koskoca delik açan bu üçlü sistem, halkın koca deliği görmesini engeller onlara güvertenin direklerini boyanması gerektiğini telkin ederlermiş! Halkı uyudukça uyur, değerlerinden uzaklaşır, zenginliklerini kullanamaz hale gelir, ülkesindeki en büyük iş adamları Rasala’nın piyonu haline getirilir. Artık Kuraya da Rasala’nın hizmetkarı bir ülke olmuştur. Tek yapması gereken zamanı gelince kötü ruhların emrettiği o bereketli toprakları kendi topraklarına katıp dünyaya bu yeni sınırlardan hükmetmekmiş. Bu oyunları Kuraya ülkesinin bir avuç insanı bilir ama halkına bunu anlatamazmış. Bu hikaye her dirayetsiz kalmış ülkede aynı şekilde yaşanırmış.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder