sılada aydınlanma (30/11/2005)
ve uzaklaşmak güzellikleri aramak uzaklarda...
ve ağlamak için için burukluğun yangınlarında...
geride kalan karanlıklarda çırpınarak ilerlemek.
bir masanın üstünde bulmak ışığı.
bir mumla aydınlatmak gönül penceresini.
uzlete giden yolcu bıkar mı aydınlıktan.
vuslata hasret gönülde biçare olur arzular.
bir zamanın içinden geçer beden.
terbiye olur arzular, kamçılanır idealler..
bir dolum günüdür kalbin,
doğumudur gönülde suallerin,
sorular sorulur cevaplar aranır..
irdelenir ameller, elenir eylemler..
ve elde kalan ne varsa dökülür karanlık havuzuna.
ve bir zaman sonra dönüşler, varışlar, vuslatlar peyderpey gelir.
o zaman dirsekteki acının, gözdeki sızının, içindeki sancının tadı kalır dimağında.
her şey yerini bulur,
her şey olağanda durulur,
her şey bilgiyle yoğrulur,
ufacık mumlar aydınlatır tüm dehlizleri, ufukları, yalnızlıkları, karanlıkları...
ışığın hiç sönmesin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder